Türkiye’nin her yerinden kadınların omuz omuza yürüdüğü 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü, yıllardır süren baskılara rağmen feminist mücadelenin en güçlü ifadelerinden biri olmayı sürdürüyor.
Türkiye’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün en kitlesel feminist eylemi olan Feminist Gece Yürüyüşü, ilk kez 2003 yılında Taksim’de gerçekleştirildi.
Fotoğraf:Çatlak zemin
İstanbul 'da Irak işgaline karşı düzenlenen bu yürüyüşte "Hepsi Erkek Bu Bir Raslantı mı? panktartı dikkat çekmişti.
Fotoğraf:Çatlak zemin
Feministler bu yürüyüşle kadınların sokakları ve geceleri terk etmediğini göstermek, patriyarkaya karşı taleplerini yüksek sesle dile getirmek amacıyla her yıl bir araya geliyor. Feministler, İstanbul’da uzun yıllar boyunca 8 Mart etkinlikleri sendika ve siyasi partilerin ortak mitingleriyle gerçekleşirken, 2005 yılındaki tartışmalar sonucu feministler kendi özgün alanlarını yaratmaya karar verdi. Böylece tamamen feminist taleplerin yer aldığı, erkek egemen düzeni hedef alan, bağımsız bir gece yürüyüşü doğdu. İlk yürüyüşte “Erkek Düzenine İtaat Etmiyoruz” pankartı taşındı, sonraki yıllarda ise sloganlar “Feminist Başkaldırı” gibi güçlü ifadelerle büyüdü. 2010’ların başından itibaren feminist örgütlenmelerin canlanması, Kadın Cinayetlerine İsyandayız kampanyası, Gezi Direnişi gibi toplumsal hareketlerin etkisiyle yürüyüşün katılımı her yıl artarak on binlere ulaştı.

Fotoğraf :(jindergi)
Ancak 2014’ten itibaren devletin çeşitli müdahaleleri başladı: Polis şiddeti, yürüyüş güzergahının değiştirilmesi, 2020’de Valilik yasağı gibi engellemeler feministlerin kararlılığını kırmadı. Yürüyüş, erkeklerden, devletten ve sermayeden bağımsız bir feminist anlayışla, patriyarkaya karşı dayanışmayı ve mücadeleyi öne çıkarıyor. Katılımcılar arasında örgüt temsiliyetleri olmaması, kortej yürüyüşü yapılmaması gibi ilkelerle feminist dayanışma ve güvenli alan yaratılması hedefleniyor. Ancak yıllar içinde karşılaşılan anti-feminist müdahaleler, pankart ve sembollerle ilke ihlalleri gibi zorluklar da yaşanıyor.
Fotoğraf :(jindergi)
Trans kadınların maruz kaldığı şiddete karşı duruşun da ele alındığı yürüyüşte, LGBTİ+ hareketle ilişkiler kimi zaman zorluklar yaşasa da, “cis-erkeklere kapalı” ifadeleriyle kapsayıcılık çabaları sürüyor. Feminist taleplerin farklı sosyal kesimlerden kadınlar arasında kabul gördüğünün göstergesi olarak, 2019 yılında polis müdahalesi sırasında yaşanan olaylara karşı kamuoyundan büyük destek geldi
Her yıl daha fazla kadının bir araya geldiği Feminist Gece Yürüyüşü, Türkiye’de ve dünyada yükselen muhafazakar politikalar ve kadın düşmanlığına karşı güçlü bir itiraz olarak öne çıkıyor

Fotoğraf :(jindergi)
Türkiye'nin her yerinde gerçekleşen Feminist Gece Yürüyüşleri 23 senedir kadınların dayanışma ve isyan alanı olarak şekillenen yürüyüş, umut ve mücadele coşkusunu canlı tutmaya devam ediyor.